İş Dünyası ve Aikido

         Savaşmadan Kazanmak: "Uyum Kuralı"

                                                Azim yararlıdır.. 

                                                                               -  Konfüçyus

     Daha önce Uzakdoğu sporlarını hiç denememiş olanlar, Aikido'yu diğer sanatlardan ayıran farkları belirlemekte zorluk çekebilirler. Aikido önemli temel motivasyonları, ahlaki standartları ve asil tarzıyla tanınır. Aikido yüzde 100 savunma odaklı ve bir ya da daha fazla yönden gelen her türlü saldırıya karşı kullanılabilecek bir dövüş sanatıdır. Daha derinlerde Aikido bir fiziksel ve zihinsel denge oluşturma yöntemidir.

     Aikidonun içinde yatan esas anlam Ruh, Zihin ve Bedenin uyumudur.

      İş hayatıile ilgili uygulamaları bu kadar ilginç yapan da Aikido'nun bu yönüdür.Kurumun kendisini fiziksel beden, kurumun strateji ve kültürünü de zihinsel unsur olarak düşünebiliriz.

      Ruh ise şirketin var olma sebebi veya misyonudur.Eğer bu unsurlar dengedeyse, şirket dengesini bulmuştur ve böylece gerçek gücünü orataya çıkarabilir.Savunmanın esas amacı saldırganı yok etmek değil, onu yönlendirmek yada etkisiz hale getirmektir. İşin sırrı karşı tarafın gücünü kendisine karşı kullanabilmekte yatar.  Bu şekilde savunma yapan kişi sakin ve planlı bir şekilde saldırganı zararsız hale getirerek kontrol edebilir. Rakibiniz etkisiz hale gelir ve ciddi şekilde yara almaz.

      Tekniklerin yanı sıra Aikidoka'nın (aikido çalışan kişi) ahlaklı bir yaklaşım içinde olması da gerekir.İş dünyasında rakibe yönelik tutum hemen her zaman düşmancadır. Aslında prensipte bu gerekli değildir. Kendi yeteneklerinize güvenmek ve göreceli zafer için (bir başkası üzerinde elde edilen zafer) yerine kesin zafer için (kendi kendimize gelerek elde edilen zafer) uğraşmak sonuçta çok daha temel bir yaklaşımdır. Bu düşünsel yaklaşım Aikido kelimesinin içinde saklıdır : Ai "uyum" yada "koordinasyon" anlamında; ki "ruh" yada "enerji" anlamına; ve do "yol" yada "yöntem" anlamına gelir.Ahlaki güdülerle (bir işletmenin temel değerleri) hareket etmek ve fiziksel faaliyetlerin uyumlu birleşim (stratejilerin uygulanması) çok önemlidir.

                                  "Strateji çizerken önemli olan uzakta olabilecekleri yakından
                                                             görebilmek, yakındakilere ise uzaktan bakabilmektir." 

                                                                                                                            Miyamoto MUSASHI

      Aikido, diğer dövüş sanatlarından ayıran üç temel öğe vardır: yüzde 100 savunmacı bir spor oluşu (aikidoda saldırı teknikleri çok azdır); içimizdeki enerjiyi yada ki' ye dayanması; özelliğini veren stratejilerin, hareketler, kaçışlar ve tekniklerde saklı olması (Westbrook and Ratti 1970). Bu üç öğre aynı zamanda aikido prensiplerini iş hayatına stratejik olarak uyarlamada da temel oluşturur. Aikidonun ayırt edici özelliği haraketler ve tekniklerdeki yumasak akıcılıktır. Sonuç, ileri derecede bir koordinasyon sonucu oluşan, sertlik ve şiddet içermeyen, akıcı ve esnek hareketlerdir.

      Ustalar bile aikidonun ne olduğunu tavsir etmekte güçlük çekerler. Genellikle aikidoya yeni başlamış olanlar, gerçek bir kavgada bu savunmacı sporun onlara pek yardımcı olmayacağını düşünürler. Aikido'nun etkinliği konusunda süpheleri vardır. Bu şüphe tekniklerinm karmaşıklığı ve zorluğundan kaynaklanır. Önsezi, zamanlama, hareketlerin doğru uygulanışı, dairesellik, rakibin gücünü ele geçirip bunu ona karşı kullanma, soluklamanın  verdiği güç, doğru tutuşlar - aikido oldukça kuvvetli ve acı verici bilek tutuşlarıyla ünlüdür - oldukça yüksek bir konsantrasyon ister. Bu spora yeni başlayanlar, teknikleri doğru şekilde uygulayabilmek için o kadar çok şeyi aynı anda düşünmek zorundadırlar ki, fazla düşünmekten sonuçta savunmayı yapamazlar.

Bunun tek çözümü vardır; pratik mükemmelleştirir. Pratik yapmak becerilerin anasıdır.

      Aikido kendi kendimize sürekli olarak geliştirme ve kesin zafer üzerine kuruludur. Bu yüzden kısa vadeli düşünceler başarısızlıkla sonuçlanır. İş hayatında da aynı şey geçerlidir.İyi düşünülmüş bir strateji, işletmenin ve faaliyetlerinin ilerlemesini amaç edinmek, piyasadaki geliştirme ve uygulamada sakin hareket etmek, rakibin kuvvetli yönlerini görüp uygulamak, doğru taktikleri seçmek; bunların hepsi şirketin konumunu iyileştirecek şeylerdir.Rakibi yok ederek zafer arayanlar genelde hayal kırıklığına uğrarlar. Rakibin gücünü etkisiz hale getirip kontrol altına almak daha etkilidir. Rekabete önem verenler genelde göreceli zafer üzerinde dururlar. Ancak önemli olan kesin zaferdir.

Halis DURAN
6.Dan 4.Kademe Baş Antrenör
Japonya Hombu Dojo Aikikai Diplomalı
Türkiye Wushu Federasyonu Resmi Belgeli Antrenör